4 Haziran 2017 Pazar

KABE BASKINI: İHANETİ VE GİZEMİYLE

" Mehdi'nin çıkacağı dönem , insanlar hacca , başlarında bir emir bulunmadan gidecekler...Hep birlikte Beyt -i Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina 'ya indiklerinde , köpekler gibi birbirine saldıracak , hacılar soyulacak , kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak." 
(Hz. Muhammed 'in Hz. Mehdi 'nin çıkışı ile ilgili söylediği sözler)




Abi internette dolanıyorum. O video senin bu video benim...

Kabe'de kanlı baskın, Kabe işgali gibi videolar, yazı başlıkları derken bunu bir araştırma fırsatı yakaladım ve inan  bana kanım dondu.

1979 yılında bir grup, sabah namazına doğru Kabe'ye baskın düzenliyor, belli bir süreliğine Kabe'yi elinde tutuyor.
Sen de bir anlık şaşkınlıktan sonra ''Hadi lan'' dedin tabi. Ben de o arada sana bir fragman yapacağım. Seni bu konunun içine çekmeden önce...

Burada 1979 yılındaki olaylar bizim için çok önemli.. Hemen bir örnekle başlayacağım.
1979 yılında İran'da kral yıkıldı, İslam Cumhuriyeti kuruldu. İran, şeriatla yönetilen bir demokrasi haline geldi.
İsrail  ve Mısır arasında anlaşma yapıldı ve savaş sona erdi. Mısır, Arap dünyasındaki popülaritesini kaybetti. 
Türkiye tam bir çalkantılı dönem içerisindeydi ve darbeye zemin hazırlanıyordu. 

Gel gelelim asıl meselemize. 

Krallıkla yönetilen Suudi Arabistan'da 20 Kasım sabah ezanı vakti, kral karşıtı bir grup silahlarla Kabe'ye girdi. Bu grubun başında daha önce Suudi kraliyet ailesinin alay muhafızlığını da yapmış olan Cuheyman vardı. 
Cuheyman, ülkesinde gördüğü adaletsizliklerden dolayı alay muhafızlığından istifa etmiş, daha sonra ise üniversiteye gitmiş, orada gördüğü haksızlıklardan dolayı da eğitimini yarıda bırakmıştır.
Sonra rüyasında kayınbiraderinin Mehdi olduğunu görmüş, buna inanmış sonra diğer insanları da buna inandırmıştır.
Topladığı arkadaşlarıyla beraber hem mehdilik ilanında bulunmak hem de kral karşıtı bir eylem yapmak için o boş beynini kullanarak eylem için kutsal mekan Kabe'yi seçmiştir.
Bu girişim ani gerçekleşen bir olay değildir. Daha önce planlanmış olduğunu Kabe'ye ve Kabe'nin altındaki dehlizlere saklanan silah ve yiyecek stoğundan anlayabiliriz.
Ki o yıl Kabe'nin altında restorasyon ve su yollarıyla ilgili çalışma vardı, Bu işi alan şirket ise Usame bin Ladin ailesinindi. Ve siz de biliyorsunuz ki sonralarda Suudi kral ve Amerika karşıtlığıyla tarihte adını çok duyacağımız Usame bin Ladin'in ailesi bak sen. 
Daha net anlatmak gerekirse, Kabe işgali sırasında bu gruba göz yumuldu, Kabe'deki silah ve yiyecek stoğuna izin verildi. Çünkü bu işi yapan ve destekleyenlerin amacı da orada isyan çıkarmaktı.

Eeee ne oldu? Sen onu anlat diyecekseniz anlatıyorum dikkaatt!!

Cuheyman ve yanındakiler, çok iyi bir mücadele verdi. Öyleki Suudi askerler işin içinden çıkamadı. Tabi burada parantez, Suudi askerlerin çoğu silahla Kabe'ye girmeyi kabul etmedi. Pakistan paralı askerlerinden yardım istendi. 
Pakistanlılar da bu işi beceremedi.

VEEEE...

Din tüccarı Suudi kral, Fransız Antiterör timinden yardım istedi. Fransızlar direkt olarak çatışmaya girmektense Kabenin altındaki dehlizlere önce göz yaşartıcı gaz sıktı ve çoğu militanın teslim olmasına ve bazılarının dışarı çıktıktan sonra öldürülmesine sebep verdi. 
Hala içeride ateş eden diğer grup üyelerini ise Kabe'nin altındaki dehlizler önce sularla dolduruldu, sonra yüksek voltajda bir elektrik verilerek militanlar çırpınan balık gibi toplandı.

Ve Cüheyman sağ ele geçirildi.



Cüheyman İbn Muhammed Seyf El Oteybi (Kolları kesilmiş halde)




Diğer yakalanan militanlar.


Suudi yönetimi aleme ibret olsun diye yakalanan militanların önce kollarını sonra bacaklarını sonra kafasını kesmek sureti ile öldürdü. Ve bunu ülkenin çeşitli şehirlerinde yaparak kral karşıtı tutum içinde olmanın doğuracağı sonucu korkutucu bir şekilde göstermişti. 


Gel gelelim kafamızdaki soru işaretlerine 

Soruyorsunuz şimdi  neden olayı müslümanlar çözemeyince Fransız Militanlardan yardım istendi ? Türkiye 'den yardım isteyebilirlerdi ,  şöyle bir açıklama yapılabilir. O sırada Türkiye sağ sol olaylarından dolayı karışıktı. Suudi yönetimi bunu düşünerek bir yardım talebinde bulunmadı diyelim. Mısırdan yardım isteyebilirdi. Ona da şöyle bir açıklama yapabilirdi:Mısır ile İsrail arasında bir anlaşma imzalanmıştı ve bütün Arap Devletleri , Mısır'a karşı tavır almışlardı. Bütün bu açıklamalar Fransız askerlerinin Kabe'ye girmesini izin verilmesini haklı gösterebilir mi ? 

ASLA!

Uyduruk bir fetva ile bir haftalığına müslüman yapılan Fransız askerler olay çözülünce tekrar kendi dinlerine dönmüştür.
Türkiye'den , Mısır'dan diğer müslüman devletlerden Fransız Devletinden yardım talep edilmeden önce yardım talep edilebilirdi. Neden böyle bir şey yapılmadığının açıklaması da şu koltuklarına çok düşkün olan Kraliyet Ailesi diğer İslam Ülkelerine güvenmedi. İsyanı daha da ateşleyebilirler diye düşündüler.


Eğer olaya daha geniş bir pencereden bakarsak
İran islam devrimi, isyancıların bu haraketi yapmasında rol model olmuştur.İran dolaylı olarak işin içindedir.Ladin Ailesi işin finansörüdür. 


 İslam tarihine gerçek manada kara bir leke olarak geçen bu olayda 
demokrasi için savaştığını iddia eden Cüheyman ve arkadaşlarının büyük bir akılsızlıkla kabede kan dökmelerii bir yana. Suudi Kralının koltuğunu korumak için Fransız askerleri uyduruk bir fetva ile Kabe'ye sokması da bir yana. Öylesine rezilce bir durum ve ihanettir. 


İşin gizemi ise Peygamber efendimizin sözlerinde saklıdır. 

Bir müslüman olarak söyleyebileceğimiz en önemli şey:İslam'ı gerçek manada anlamak için Kur'an ve hadisleri anlayıp özümsemek. Tarafsız bir şekilde masaya yatırıp yargılamak.


Hepinize iyi günler dilemeden önce
 gece gündüz durmadan 
araştırmamız
 hak ettiğimiz yeri bulmak için daha çok çalışmamız gerektiği düşünüyorum.