2018 türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2018 türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2018 Çarşamba

2018 TÜRKİYE'Sİ EKONOMİK KRİZ SİNYALLERİ.

Benim şu güzel ülkemin güzel insanları.
Öncelikle sizi çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
Bugün sizinle konuşmak ,biraz olsun dertleşmek için bilgisayarımın başındayım.



95 yıldır Türkiyemiz'de ki çoğu siyasi ve askeri liderler kahraman veya efsane diye anılıyor.
Şöyle açılıp dışarıdan ülkeme bakıyorum.Şaka olmasını istiyorum tüm bunların.

 Say say bitmeyen bir sürü kahramanın ülkesi bu mu?



İşte burada bizim halkın nasıl şakşakçı olduğunu nasıl kendine suni kahramanlar oluşturduğunu görünce insan üzülüyor.



Şimdi geldiğimiz 2018 yılında bir ekonomik krizden bahsediyoruz.



-Duble yollar,devasa köprüler ve havaalanları vb... yapılıyor.Fakirlik çekmiş ve daha önce görmemiş halkımız bunları ayakta alkışlıyor.



Kızıyorum bu duruma ama bir yere kadar kızıyorum.

neden mi?

Şapka giymedi diye bombalanan şehirleri,ekmeğin karneyle alındığı,dini baskının hat safhaya ulaştığı zamanları,küçük Amerika olacağız diyerek ülkeyi eksen kaydırıldığı,ülke mallarının değersizleştirildiği buhranlı yılları,sonrasında adi bir darbeyi,siyaseti basitleştiren siyasileri,yağ,tüp,gaz kuyruklarının uzadığı sancılı günleri,bir sağdan bir soldan gençlerin asıldığı  darbe yemiş ülkeyi,dış dünyaya açılıyoruz diye nasıl ekonomik yara aldırıldığını bir koyup beş alamadığımız siyasi düşüşleri,dünya da daha tehlikeli veya önemli olaylar varken irtica geliyor diye tehditkar bir güruhun en yüksek sesi çıkardığı kara geceleri,Kumarhanede dayak yiyen başbakanların ülkesini,ülkenin efendisi gibi konuşan medya patronları ve  haber spikerlerini,30 yıldır savaştığı terör örgütünün elebaşını besleyen hükumetleri,2001 krizini  görmüş ve bizzat yaşamış dedelerimiz,babalarımız,abilerimiz ile oturup konuşunca ne ekonomik kriz anlıyor ne siyaset ne strateji.

Yani bundan önce ülke öyle bir yönetilmiş ki,
baskı,darbe,ezilmiş psikoloji derken tüm bunlardan bıkmış,yılmış,yıpranmış olan millet Tayyip Erdoğan'ın yakasına yapışmış.



...


Her önüne gelene çomar diyen dangalak tipler türedi bu aralar.Bu dangalakların bilmediği ise şu: bu ülkedeki halk eğilimlerini iyi araştırmak lazım halkın da psikolojik bir temeli var.İşte oraya inip köklü değişiklikler yapılması gerekiyor.Çünkü bu psikolojik altyapı şu an her şeyimizi etkiliyor.




Gelelim şu an ülkemizde olup biten olaylara.


2002 yılından beri süregelen akp hareketinde;
  üretim adına ne yapıldı.
Tarım her geçen gün ölürken tüm bu yıllar boyunca bir kaç ufak tefek proje dışın da ne geliştirilmiş.
İskan politikası gerçekleştirilmesi gerekirken duble yollar yapmakla meşguldük.Oysa buraları devlet kontrolünde işletebilirdik veya toprağını boşaltan köylünün toprağını komşusu işletebilir gibi bir yaklaşım benimseye bilirdik.

Hayvancılığı ele alalım belli ölçülerde destek ve teşvik dışında ne yapıldı.Büyük mandıralar kurulup hem hayvancılığın gelişmesi hem iş olanağı mı yaratılmaya çalışıldı.
Doğru ya! devlet iş hayatından elini çekmeliydi özel teşebbüs önemliydi.Teşvik alanlar kimlerdi orası ayrı bir konu,hayvancılığı özel teşebbüse bilakis büyük şirketlerin eline bırakmak ne gibi sonuçlar doğurabilirdi.Tartışıldı mı acaba?


İnşaat sektörü ülkenin kalkınmasında başat olarak konumlandırılırken betona yatırım yapmanın gelecekte ne vadettiği planlandı mı?
Ülkeye 2007-2008 dönemleri içerisinde dolar yağarken dolarları betona gömmek ülkeyi ne kalkındırdı ne güzelleştirdi.
Her geçen gün ülkede yeni binalar,plazalar yükselirken ev fiyatları sürekli yukarı tırmandı.
Daha da korkunç olan her geçen gün büyüyen inşaat şirketleri ülke sahnesinde boy gösterirken bunu borçlanarak yaptı.

Yabancı yatırımcının 4 elle saldırdığı ülkemizde, aynı dönemler de fetöcüler,sahte davalarla asker,sivil ,polis,iş adamı demeden herkesi tutuklamadı mı?
ergenekon davası 100 yılın davası diye lanse edilmedi mi?
Hukuk sistemimizin altı boşaltılırken bir kaç siyasi hesaplaşmadan veya kandırılmaktan(saçma) dolayı bunların hesabı soruldu mu?
Sonuç ne olmalıydı peki? yabancı veya yerli yatırımcı senin bu şahane adalet sistemine güvenip yatırımlarına devam mı etseydi.
Daha sonradan gelen darbe girişimini saymıyorum bile.
 Yatırımları ve turizmi sarsmasını da.




Teknoloji 95 yıldır sadece satın aldığımız bir ticari alan.Özellikle 21. yüzyılda her geçen gün büyüyen bu teknoloji ticareti pastasından ne kadar pay kaptık.
Tüketim çılgınlığı dışında hiç bir şey.





Her hangi bir konuda plan ve program yapmadan sadece günlük stresi aşmak için uğraşan bir devlet olamaz diyeceğim ama var.Türkiye.

 Dolar üzerinden yapılan ihaleler,dolar üzerinden yapılan uluslararası anlaşmalar,dolar üzerinden ödenen kiralar ve dahası dolar üzerinden borçlanmalar.
Bugün evet bugün! dara düşünce masaya yatırdığımız bir konu haline geliyor ve bunu 16 yıldır devletimiz oturup düşünme fırsatı bulamamış yazık.





Eğitim sistemimiz konuşulacak konu bile değil artık.Okullara akıtılan yıllık paralar israftan başka hiç bir şey değil.Bu paralar çok yüksek ihtimal başkalarının cebine giriyor.Durun! bunu ben demiyorum bazı aklı başında okul müdürleri ve öğretmenler diyor.
Diğer tarafta ücretli öğretmen diye bir şey var öğretmen asgari ücret dahi alamıyor.
Sistem boş olduğu için piyasaya sürekli içi boş öğretmen sürüyor orası da ayrı.
Son olarak veli öğretmeni puanlıyor.öğretmen öğrenciyi puanlıyor.müdür öğretmeni puanlıyor.
öğrenci öğretmeni puanlıyor.
öğretmen öğretmeni puanlıyor.öğrencinin şikayet yolu öğretmenden daha hızlı ve daha çabuk sonuç alıyor.işte böyle bir sistem.😃




Medya çoğunlukla yandaş oldu maalesef ama diğer taraftan muhalif gözükenler de taraflı. Anlayacağınız bu ülkede gerçeği öğrenemiyoruz.
Dış mihraklar dışında tabi.O konuda her haberi anında alabilirsiniz.



Ülkede fabrika yapılmıyor.
Üretime dahalı hiç bir politika üretilmiyor.
Ülkeye gelen Suriyeliler için bir yol haritası çizilmiyor.Suriyeliler devletin belirlediği bir alanda belirli şartlar altında istihdam edilmiyor.
Genç nesil memur olmak için çırpınıyor.
Devletin çoğu kurumu para içiyor ve disiplinli bir denetime tabi tutulmuyor.
Mega borçlu veya mega zarar da projelerle halkın gazı alınıyor.
Her ile üniversite yapıldı ama mezun olunca iş bekleme süreci başlıyor.
Her şehre havaalanı yapıldı Ama yıllık gelirin artmadı.



Tüm bunlar bugün olmasa yarın bir kriz doğurur.








Her neyse toparlayacak olursak.
Allah herkesin rızkını veriyor. Rızkımızdan korkumuz yok.
Ülkede kriz olsa da biz millet olarak bunu aşıp geçeriz.
Bu millet neler gördü.
Burada benim tek anlatmak istediğim hiç bir siyasi lider bizim bir millet olarak çıkarlarımızın ve hayallerimizin önünde olamaz.Bir kahraman veya hain diye lanse edilmesi gerekmez.
Ne olup bittiğini görelim.
Kendi kaderimizi tayin edelim.













TEŞEKKÜRLER...