Arkadaşlar
toplanın. Bir gün güneşli bir gün
yağmurlu, bir gün soğuk bir gün sıcak geçen
ve mevsimlerin geçiş zamanı olan bu günlerde size altın değerinde bir
bilgi paylaşacağım.
Hepimizin bildiği gibi grip, her mevsimde etkisini
gösterebiliyor fakat Mayıs-Haziran ayları en etkili olduğu zamanı. Yolda geçen
birisine Grip antikoru olarak neyi önerirsiniz desek hemen ‘’Limooon’’ diye
bağıracaktır. Veya portakal da olabilir.
Çünkü C vitamininin gribe karşı
vücutta verdiği savaşı kimse inkar edemez. Peki başka önerin var mı desek
sessizce oradan uzaklaşacaktır.
Büyük yazıyla yazıyorum. GRİBE KARŞI SOĞAN.
Soğanın
faydaları saymakla bitmez. Öksürük için çocuklara balla soğan rendesi
verebilirsiniz. Ve ya başınız ağrıyınca soğan rendelemek iyi gelecektir. Ama
buradaki asıl konumuz grip. Size bir şey anlatmak istiyorum.
‘1919 yılında dünyada
milyonlarca kişi gripten hayatını kaybetmiştir. Bu durum karşısında bir doktor,
çiftçileri grip virüsü sebebiyle köy köy ziyaret eder. Bir çok çiftçi ya virüsü
kapmış ya da hayatını kaybetmiştir. Ama bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır.
Hemen o evi ziyaret eder ve herkesten farklı ne yaptıklarını sorar. Onlar da
odanın bir köşesine tabak içinde soyulmamış soğan koyduklarını söylerler.
Doktor hemen o soğanlardan bir tane örnek alır ve laboratuvarda incelemeye
koyulur. Mikroskopla inceledikten sonra şaşkınlığını gizleyemez. Soğanın içinde
grip virüsleri vardır. Odanın içindeki virüsleri vakumlamış ve içine
hapsetmiştir. Bu sayede aile sağlıklı kalmıştır.’
Yalnız dikkatinizi
çekmek istiyorum. Soğan soyulmamış olacak fakat küçük bir çizik atılacak.
Yani kokusu sebebiyle
yemek istemiyor olabilirsiniz. Belki
arkadaşınızla buluşacaksınız, belki sevmiyorsunuz ve ya midenize rahatsızlık
veriyor olabilir (Hasta olanlar için).Ancak evinizin bir köşesinde bulundurursanız
faydasını göreceksiniz.
Ayrıca soğanı yemeklere katacaksınız diyelim. Kabuğunu soyduktan sonra uzun süre
bekletmeyiniz. Ortamdaki virüsleri absörbe edeceği için hastalıklara neden
olabilir. Böyle önemli bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istedim.
Yazımı sonlandırmadan
önce parola cümlemi söylüyor, geleneği bozmuyorum VEEE.
Eleştirin
Az çalışın çok okuyun..
Az çalışın çok okuyun..