ismet inönü dönemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ismet inönü dönemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2015 Cumartesi

TÜRK SİYASETİNDE 40'LI YILLAR


Babıali baskını neyse ,İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanı seçilmesi de odur. Ordu ağırlığını koymuş ve İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçilmiştir.
                           (Atilla İlhan)

İsmet İnönü 11 Kasım 1938 yılında cumhurbaşkanlığına geldi. 40'lı yıllar İsmet İnönülü yıllardır. Biz de sizinle beraber siyasi tarihimizde bir göz gezdireceğiz.

Bu yıllar içerisinde devlet dairelerine ve paraların üzerine İsmet İnönü'nün resmi konulmuştur.(bugün bile tartışma konusudur)


2. dünya savaşının başladığı 1939 da dünyayı saran ateş hızlıca yaklaşırken yeni cumhurbaşkanı da,yeni hükümet de tedbir almaya başladı.

1940 yılında çıkarılan Milli koruma kanunu devletin üretimi, ticareti kontrol etmesi anlamına geldiği gibi stokçulukta demekti. 
Buradaki amaç ekonomiyi savaş koşullarına uydurmaktı.
Stoklanan ürünler savaş durumunda kullanılacaktı, bununla beraber bir milyon genç silah altına alınmıştı.Fakat devletin depolama anlayışı ve olaya hakimiyeti biraz farklı olunca işler değişti.
Bu durum halkı çok zor durumda bıraktı.Ticaretle uğraşan daha doğru bir tabirle elinde yiyecek- içecek vs. bulunduran zengin kesim işi fırsatçılığa dönüştürdü, karaborsacılık, tefecilik, savaş vurgunculuğu hat safhaya ulaştı.
 Eee böylece halk daha da zor duruma düştü. 


"Zeytinyağı piyasasını tekeline alan bakan mı istersin karaborsacıları koruyan vali, genel müdür mü istersiniz, o devirde bunları her köşebaşında size sırıttıklarını görebilirdiniz.
Çevre ise, bunların işbirlikçileri olan sırtarını devlete dayayarak halkı haraca kesen, tekelcilerden, karaborsacılardan geçilmiyordu.
                              (Yakup Kadri Karaosmanoğlu-G.ve E.hatıraları)

Evet milli koruma kanununun fırsatçılığa dönüştüğünü gören devlet 1942 yılında varlık vergisini çıkardı. neydi lan bu varlık vergisi?
şu: bir kereliğine mahsus uygulanacak olan vergi savaş durumunda kazanç sağlayan ya da maddi durumu iyi olan kişilerden alınacak olan vergiydi. Aslında tam olarak verginin amacı şuydu : çoğu gayrimüslim olan savaş vurguncularından yüklü para alıp hem devletin gelir elde etmesini sağlamak, hem piyasayı türkleştirmekti. 
Vergiyi ödemeyenler çalışma kamplarına gönderiliyordu. 
Ama vergiyi uygulamadaki keyfiyetçilik insanları çok zor durumda bıraktığı gibi yine halkıda etkiledi.

Savaş döneminde ülke öyle bir duruma geldiki ekmek karneyle alınıyor, bazı büyük şehirlerde karartma(şehrin ışıklarının söndürülmesi) uygulanıyordu. 

Ve belkide dönemin en kara olayı 1944 yılında gerçekleşen Boraltan Köprüsü olayıdır. ikinci dünya savaşının bitimine yakın Kafkaslarda süren Nazi-Rus savaşından kaçıp Türkiye'ye sığınan 417 Azeri, Rus istekleri doğrultusunda Ruslara teslim edilmiş ve kurşuna dizilerek öldürülmüşlerdi.
40'lı yılların en büyük gafletiydi.

kimi kime teslim ?

Yine bu dönem de 800'e yakın cami ya yıkıldı ya arazisi satıldı ya da depo olarak kullanıldı.
Bu döneme tanıklık etmiş çoğu insan dini baskının çok fazla olduğunu söyler.(bence bu olay derinlemesine araştırılmalı)

.......................................

2.Dünya Savaş'ına girmemek(öyle bir atmosferde bir başarı) bu dönemde siyasilerimiz yaptığı en mantıklı ve güzel şeydi.


2. Dünya savaşı bitince dünya yeni bir yol ararken Türkiyede de öyle oldu.1946 yılında dörtlü takrir adı verilen Celal Bayar ve Adnan Menderesin içinde bulunduğu,başı çektiği bu dörtlü CHP den ayrıldı ve Demokrat Partiyi kurdu.
Aynı yıl yapılan seçimlerde CHP seçimi kazandı.İnanın dünya siyasi seçim tarihinde belkide en büyük saçmalık uygulandı 'açık oy gizli sayım
Haa şöyle düşünmeyin 'bu yüzden CHP seçimi kazandı' hayır zaten gösterdiği aday bakımından DP seçimi kazanamazdı.


Ve
1950 de yapılan seçimle gerçek manada çok partili hayata geçildi.





BU DÖNEMDE YAPILAN ÇALIŞMALAR

  • Ankara'da milli halk kütüphanesi açıldı.
  • Gebere barajı açıldı.
  • Petrol ofisi kuruldu
  • Elazığ'da Cüzzam hastahanesi açıldı...
Marshall yardımı almak için başvuru yapıldı ve anlaşmaya varıldı.
1947 yılında IMF belasına üye olduk ve 2013 yılına kadar sürecek maceramız başlamış oldu.





40'lı yıllar benim için Türk siyasi tarihinin en kara yıllarıdır.Çünkü geçmişi öteleyen,geleceğe yönelik az yatırımın olduğu,birbirinden tutarsız adımların atıldığı siyasi bir dönemdir.

Her şey'e rağmen
milletimiz için çalışan herkese teşekkür ederim.


Bu yazıyı yazarken taraflı davrandım.Çünkü ben milletimin tarafındayım.

YA SEN!


50'li yıllar için: