BARIŞ MANÇO KİMDİR? (KISA HAYAT)

1943 yılında istanbul da doğan uzun saçlı dev adam:BARIŞ MANÇO.

1958 yılında başlayan müzik kariyerinde zamanla zirveyi görmüş olan Manço, yaşadığı dönem olduğu gibi bugün bile gençleri etkileyen uzun saçı ve bıyıklı imajı
 Hollanda da  yaptığı bir kaza sonucu yüzündeki yara izlerini örtmek için kullandığı bir kamuflajdı.

Bu imaj ve müzikte Anadolu ezgisi ile rock ritmini harmanladığı  şarkılarıyla gönülleri fethetti.Her bir albümü diğer albümünden daha güzel olan Barış abi,yaptığı tv programları ile de ön plana çıktı bu konuda da  bir kilometre taşı oldu.

Çocuklar,gençler,yaşlılarla konuştu.önce ülkemizi sonra da dünyayı karış karış dolaştı.

Türkiye de ki  ilk barış ismine alan kişi olmakla beraber,uzun saçlarından dolayı Anadolu da saldırıya uğradığı bile oldu.

1994 yılında dönemin partisi DYP den Kadıköy belediye başkanlığına adaylığını koydu sonra rahatsızlığından dolayı adaylıktan çekildi.

Dağlar dağlar,Gülpembe,Gibi gibi,Yaz dostum,Can bedenden çıkmayınca,Nazar eyle,Dönence,Kara sevda,Domates biber patlıcan,Ömrümün son baharında,Alla beni pulla beni...gibi kült şarkılara imza attı,

Can bedenden çıkmayınca,Halil İbrahim sofrası,Kul Ahmet... gibi şarkılarında tasavvufi ögeler ön plana çıktı.

2000'li yıllarda bu şarkılar din kitaplarına dahi girdi.

Bunların yanı  sıra 'Arkadaşım eşek,Bal böceği,ayı' gibi çocuk şarkıları yaptı.

'Hemşehrim memleket nere' şarkısı ile toplumu ve emperyalist düzeni eleştirdi.

Tarihini,dinini ,kimliğini,dününü,bugününü ve yarınlarla harmanladığı şarkıları,programları ve davranışlarıyla bize öncü olduğu için 1999 yılında kaybettiğimiz  Barış abimize her şey için teşekkür ediyoruz ve allahdan rahmet diliyoruz.

ALLAHA EMANET OLUN SEVGİLİ OKURLAR.

HENRY KISSINGER KİMDİR? (KISA HAYAT)

1923 FURTH/ALMANYA 

Özellikle 1969-1967 yılları arasında ABD'nin dış politikasına yön veren Dünya diplomasisinde çok önemli bir yere sahip Alman asıllı ABD'li diplomattır.Çok önemli bir yer derken bu tam anlamıyla önemli bir yer.

Ailesi Nazi işgalinden kurtulabilmek için 1937'de New York'a kaçtı.Kissinger,henüz liseyi bitirdikten sonra Amerika vatandaşlığına kabul edildi.II.Dünya savaşı sırasında ABD ordusunda çavuşluk yaptı.Daha sonra Harvard'da Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora yaptı.Kennedy ve Lyndon B. Johnson başkanlıkları dönemlerinde Kissinger'i özel danışman yaptı.Nixon döneminde de ulusal güvenlik danışmanlığı yaptı.

Kissinger,yavaş yavaş dünya siyasetinde etkin rol almaya başladı.

Henry Kissinger 

Soğuk Savaş zamanlarında Komünist rejimi benimseyen Çin ve ABD birbirlerinden hoşlanmıyordu.ABD'nin Çin'e uyguladığı bir ambargo vardı.Ayrıca BM'den çıkarılmış bir Çin.Bu gerginlik içinde Japonya'da düzenlenen masa tenisi turnuvasında ABD'li masa tenisi oyuncusu arabasını kaçırdığı için Çin otobüsüne bindi ve ABD'li oyuncuyu Çinliler sıcak karşıladı.Bu sıcak olay gündem oldu.

Daha sonra Çin lideri Mao Zedong,ABDli oyuncuları Çin'e davet etti.Bu sıralarda Sovyetlerin Batılılarla yakınlaşıp Çin'i yalnız bıraktığını tam buraya eklemek isterim.Bu yaşananlar Ping-Pong diplomasisini başlattı.Bence kıvılcımı başlattı.Birbirlerinden nefret eden iki devlet ve Kissinger.İşte tam bu noktada Kissinger sahneye çıktı ve Nixon'u Çin'i ziyaret için ikna etti.Bu gelişmeler sonrası ABD başkanı 1972 senesinde Pekin'i ziyaret etti.

Daha sonrasında iki devletin arasındaki buzlar eridi.ABD,Çin'e olan ambargoyu kaldırdı ve ABD,Çinli vatandaşlara vize uygulamasını da kaldırdı.Aynı hafta içinde 200 bin Çinli ABD'ye göç etti.ABD hemen vize uygulamasını geri getirdi.ABD'deki Çin Mahallesi'nin tarihi böyle başlamıştır.Komünist Çinle ABD'nin yakınlaşmasında Kissinger çok etkili olmuştur.Bir de Çin'in yalnız kalması.Bence ABD'nin böyle bir şey yapmasında Sovyetlerin takım arkadaşını oyundan almak amacı var.İki masa tenisi oyuncusunun bu kadar olaya vesile olabileceğini düşündürtmek karşıdakinin zekasıyla alay etmekten başka bir şey değildir.

ÇİN ve ABD'li masa tenisi oyuncuları

Kissinger'ın hamleleri bununla bitmiyor.

Kissinger,ABD'nin Vietnamla olan savaşında Vietnamlı diplomatlarla uzlaştı ve ateşkesi sağladı.Savaşı bitirdiği gerekçesiyle Kissinger'a 1973 yılında Nobel Barış ödülü verildi.Sovyetlerle SALT silahsızlanma anlaşmasının imzalanmasında etkin rol oynayarak Soğuk Savaş döneminden Yumuşama dönemine geçişte etkin rol oynadı

Belki de Kissinger'ın Dünya diplomasisinde adını duyuran olay Mekik Diplomasisidir.Yani Arap-İsrail savaşını bitirmesindeki azmi.

Orta Doğu'da bir İsrail devletinin kurulmasıyla başlayan savaş Arapların Yahudilere karşı bir türlü galip gelemeyip petrol kriziyle tırmandı.Arap devletler petrol fiyatlarını uçurdu.Dünya'da petrol krizi patlak verdi.Bu durumdan en çok etkilenen devletlerden biri ABD'idi.Öyleki ABD'de tek-çift plaka uygulamasına geçildi.Tek plakalılar şu gün çift plakalılar şu gün petrol alabilir diye çağrı yapıldı.Petrol sorunu içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı.

ABD Dışişleri bakanı Henry Kissinger,Orta Doğu'da hiç de kolay olmayan bir işe kalkıştı;Arap tarafıyla İsrail tarafını barıştırmak.İki tarafı uzlaştırma amacı içinde olan Kissinger,gün içinde onlarca kez bir Mısır'a bir İsrail'e gidiyordu.Dünya tarihine Mekik diplomasisi olarak geçen bu olay sonunda iki taraf Kissinger'ın gayretleriyle uzlaştı.Mısır,Camp David anlaşmasıyla İsrail'i tanıyan ilk Arap devleti olurken savaş sona erdi ve petrol krizi çözümlendi.Mısır'a Arap dünyasından tepkiler yağsa da Mısır lideri Envar Sedat ve İsrail lideri Menahem Begin 1979'da Nobel Barış ödülü aldı.

Camp David anlaşması imzalanırken

Soldan sağa Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat-ABD Başkanı Jimmy Carter-İsrail Başbakanı Maneham Begin 

Henry Kissinger,bu olaylardan sonra pek çok yerde daha görevlendirildi.11 Eylül saldırılarını araştırması için G.Bush tarafından görevlendirildi.Ancak çalışmaları ifşa edildiği için araştırmaya devam etmedi.Şu an 94 yaşında hala yaşamına devam etmektedir.

Görüşmek üzere

...

JOSEF STALİN KİMDİR?(KISA HAYAT)

18 Aralık 1878 (Gori-Gürcistan)

Sosyalistlere ''Ben öldüğümde kapitalistler sizi kör kedi gibi boğacak'' diyen Sovyet liderdir.Asıl adı İoseb Vissarionovich Cugaşvili.1878 Gürcistan doğumludur.Stalin ''Demir'' anlamına gelmektedir.Babasının da bir ayakkabıcı olduğu söylenir.Babasından çok şiddet gördüğüne dair söylentiler vardır.

1900'lülerin başında marksist düşünceler hızla yayılmaktaydı.Tiflis'de ''Iskra'' partisine katıldı.1902 senesinde hapse atıldı.Sonra Sibiryaya sürgüne yollandı.Annesi dindar biriydi.Oğlunun da öyle olmasını istiyordu.Ancak hayat onu başka yere kanalize etti.Daha sonra Sibirya'dan kaçtı.Lenin'in görüşlerini benimsedi.Onun yanında yer aldı.Lenin Stalin'i Bakü Bolşevik liderliği,halk komiserliği gibi çeşitli yerlerde görevlendirdi.Halk komiserliği görevindeyken çok kişinin canını yaktı.Bolşevik ihtilalinde çok yararı olmadığı söylenir.Lenin'in ölümünden sonra Komünist parti genel sekreterliğine getirildi.Partide artık nüfuz sahibiydi.

Vladimir İlyiç Lenin ve Josef Stalin

Lenin öldükten sonra kendi otoritesini yerleştirdi.

Küçük köy ekonomisini kaldırarak endüstriyel ekonomiyi kurmaya başladı.1930'da 25 milyon köylüyü zorla fabrikalarda çalıştırdı.1932'de ''Stalin'' unvanını aldı.Hüküm süresince müslümanlara eziyet etti.Pek çok Sovyet şehrinde Kuran-ı Kerimleri toplattı,yaktırdı ve ayaklar altına aldırıp ezdirdi.Türklere çok eziyet etti.Hokand'da başlayan Basmacı Hareketini çok kanlı bir şekilde bastırdı.Enver Paşayı öldürdü.Türklere asimilasyon politikası uyguladı.Rus biyolog Ilya Ivanov,insan-maymun kırması bir melez ırk üretebileceğini iddia etti.Bu,Stalin'in kulağına gitti ve Stalin,Ivanov'u destekli.Çünkü böyle bir şey Stalin için şu demekti:Ne verirsen yiyen bir işçi,bedava çalışacak bir işçi,her anlamda sorun yaratmayan,şikayet etmeyen ve ağır koşullarda bile çalışsa yorulmayan bir işçi.Bu tam anlamıyla muhteşem bir şeydi.Stalin bu melez ırktan bir ordu kurmayı da düşledi.Yenilmez insan üretebilmesi için Ivanov'a 200 bin dolar ödenek ayrıldı.O günlerde muhteşem bir para.Çalışmaları için Ivanov'a Afrika'dan maymun türleri getirtildi.Gönüllü kadınları maymunlardan hamile bıraktı.Olumsuz sonuçlanınca dişi maymunlara insan spermleri enjekte edildi.Yine olumsuz sonuçlandı.Bu sırada çalışmalar devam ederken ABD'nin bundan haberi oldu ve proje kaldırıldı.Stalin,Ivanov'u hapse attırdı ve sonrasında sürgüne gönderdi.Gürcistan'ın Suçumi kasabasında binlerce maymun iskeleti bulunmuştur.


Sovyet Rusya,2.Dünya savaşı öncesi Nazilerle saldırmazlık anlaşmasını imzaladı.Ancak Naziler Sovyetlere de saldırdı.Halkına topraklarınızı yakın ve geri çekilin emrini verdi.Özellikle Ukrayna'da yakılmamış tarla kalmadı.Bunun amacı Nazilerin erzak sıkıntısı çekmesini sağlamaktı.Stalin,2.Dünya savaşı sırasında Türkiye'ye savaşa girmesi için nota verdi.Savaşa girmezse boğazlarda hak iddia edeceğini belirtti.Türkiye yine de savaşa girmekten kaçındı.Savaşı bitirdiği gerekçesiyle 1947'de Nobel Barış ödülüne aday gösterildi.Ancak o sene ödül kimseye verilmemiştir.

Savaş sonrası Türkiye'ye boğazlar konusunda korku salmaya devam etti.Türkiye'nin Kore'ye asker gönderip NATO'ya üye olmasında yani ABD'nin müttefiği olmasında Stalin'in etkili olduğu söylenir.Öldükten sonra yerine gelen Kruşçev,Stalin düşmanı olduğunu her fırsatta göstermiştir.Stalin'i silmek için pek çok şey yaptı.Paranın üstündeki Stalin fotoğraflarını kaldırttı,Stalin adı verilen şehirlerin adını değiştirdi.Kruşçev,Stalin'in Kremlindeki mezarını Kremlin'in dışına taşıttırdı.
Kaynaklarda,Josef Stalin'in hayatı boyunca yaklaşık 50 milyon insanı katlettiği söylenir.

JEFF BRİDGES KİMDİR? (KISA HAYAT)

 (4 Aralık 1949)

Los Angeles doğumlu olan ünlü aktör, oyuncu bir aileden gelmektedir. 

1967'li yıllarda New York'ta oyunculuk eğitimi almıştır. Kendisi bir müzisyen olmakla beraber, başarılı bir fotoğrafçıdır.

1971 yılında ilk baş rolünü oynayan oyuncu sinema kariyerinde sürekli yükselişte olmuştur. 1984 yılındaki yıldız adam 1991'de Balıkçı Kral, ve 1998'de 'Dude' karakteriyle efsaneleştiği Büyük Lebowski, 2001 yılında ise baş rolünü Kevin Spacey'le paylaştığı K-Pax ve Oscar ödülü aldığı 2009 filmi Çılgın Kalpler en önemli filmleridir.

Sinema kariyeri hala aktif olarak devam etmektedir. Son filmi 2016 yılında çektiği İki Eli Kanda, son vizyon filmidir. 

Ve son olarak yayınlanacak olan Kingsman filminin 2. serisinde de rol almıştır.

GİRİŞİMCİLİK ÜZERİNE SÖYLENMİŞ SÖZLER

Benim sevgili kardeşlerim. Gecenin bu saatinde sizi rahatsız ediyorum öncelikle bundan dolayı özür dilerim.

Sizi sevdiğimi söylemek istiyorum. Bugün beni uyutmayan iki sebep var. Birincisi sahur. İkincisi ise nedendir bilinmez. Hayata karşı mücadeleci ve saldırgan bir psikolojide olmamdan. Dünyamız değişiyor, şartlar değişiyor. Bazı anlarda teknoloji dünyanın önüne geçebiliyor. Ve bu süreç içerisinde içinde kaybolduğumuz her siyasi, teknolojik, sosyal olaylar bir girişimcinin küçük bir rüyası belki bir yalanı ya da son yenilgiden sonraki altın vuruşu.

Yormadan toparlayacak olursak artık yaşadığımız çağ girişimcilerin elinde şekilleniyor. Girişimci bir birey kendini, sonra ailesi ve çevresini  bütün bu aileler toplumu, toplum ise bir devlet haline geliyor. 

Girişimci birey eşittir girişimci devlet. Ve bu mantıkla şekillenen koca bir toplum. 

Sizi gerçek girişimcilerin bu konuda size yön verecek sözleriyle baş başa bırakıyorum.

1- Dünyayı değiştirenler, ancak bunu yapabileceklerini düşünecek kadar çılgın olan girişimcilerdir.

(Steve Jobs)

2- Girişimci, soğuk ve profesyonel iş ortamlarında yaşayamayan tropik bir çiçeğe benzer.

-Bir girişimcinin ilk macerası sadece deneyim kazanmak ile sonuçlanır. Bu süt dişlerine benzer. Yerlerine daha sağlam ve dayanıklıların çıkmasıyla devam eder.

(Deaver Brown)

3- Girişimci basit anlamıyla engelleri ve fırsatları ayırt edip her ikisini kendi avantajına çevirebilendir. (Victor Kiam)

4- Para asla fikirleri harekete geçirmez; Parayı harekete geçiren fikirdir.

(W. J. Cameron)

5- Girişimci, sönük bir başarıdansa şaşırtıcı başarısızlığı tercih eden risk alıcıdır.

(Jim Fisk)

6- Girişimcilik, şartları yakalayandır. Bulamazsa kendisi oluşturur.

(Bernard Shaw)

7- Hızlı deneyin, hızlı başarısızlığa uğrayın ve hızlı bir şekilde kendinizi yenileyin.

(Tom Peters)

8- Reddedilmeye olan dayanıklılığı sadece reddedilerek kazanabilirsiniz. Girişimciyseniz deriniz hızlı kalınlaşır. (James R. Cook)

9- Girişimci yoksa umut da yoktur. (Samuel Johnson)

10- Düşünce benzin gibidir. Girişimci ise kibrit. 

(Herbert N. Casson)

11- Bir iş üzerinde hata yapmaktan korkmayan adam girişimcidir.

(Henry C. Link)

12- Yeni bir keşif için yeni yerler değil yeni gözler gerekir.

(M. Proust)

13- Hata değil çare bulun. (Henry Ford)

Gençler ben yavaştan kaçıyorum. Kendimiz ve bize ihtiyacı olan insanlar için hayata karşı saldırmaya devam.

ÜLKEMİZİN ''BULUNMAZ'' HİNT KUMAŞI: EĞİTİM SİSTEMİ

Dostlar. Size eğitim sistemindeki bazı hata ve eksikliklerden bahsedeceğim. Ülkemizdeki eğitim sistemi başlı başına hata olduğu için, ''OMG! Sen bir dahisin dostum!'' demenizi tabi ki beklemiyorum. 

Şu an aklımda olan birkaç şeyi ele almak istiyorum. Bildiğiniz üzere üniversitelerin Eğitim Fakültelerinde Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik Öğretmenliği bölümleri var. Ne tesadüftür ki Fen-Edebiyat Fakültelerinde(FEF) Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik bölümleri mevcut. FEF'te okuyan bir öğrenci son sene formasyon alarak öğretmen olabiliyor, büyük bir kitle oluşuyor. Zaten atama olarak fazla kontenjan açılmadığı için, tabiri caizse iki fakültenin mezunları bir havuzda toplandırılıyor ve küçük bir kapı açılarak isteyen girsin deniliyor. Dar bir kapının önüne aslında yığınak yapılıyor. Ve bu kapı 2 kişinin aynı anda geçemeyeceği bir kapı. (Tabi bunun için KPSS ve Alan sınav puanları öğrencinin cebinde olduğunu düşünelim.) Bu açılan kapıdan herkesin girmesi mümkün değil. Ve açılmasını yıllardır bekleyen büyük bir kitle var. Bunları en aza indirmek için, ataması yapılmayan bölümlerin Eğitim Fakülteleri kapatılarak, bu ihtiyacın! Fen Edebiyat Fakültelerinden temin edilmesi tercih edilebilir.

Alın bir örnek daha!

Bir üniversitede Mühendislik Fakültelerinde İnşaat, Makine, Elektrik-Elektronik Mühendisliği var, 

aynı bölümler Teknoloji Fakültelerinde de mevcut. Aynı ünvanı veren iki fakültenin sadece bu ülkede olması şaşırtıcı değil. Bu fakülteler birleştirilerek teorik değil uygulama ağırlıklı bir sistem kurulması herkesin yararına olacaktır emin olun. Örneğin yeni mezun bir inşaat mühendisinin teorik bilgi dolu fakat pratik bilgiden yoksun olarak şantiyede çalışması demek, müteahhitin oyuncak aramasına gerek kalmaması demektir.  Ya da bunları bırak en üstten düşünelim. Dünün Savunma bakanı, bu günün Milli Eğitim Bakanı, dünün Kültür Bakanı ise bugünün Savunma Bakanı. Bu gözünü sevdiğimin ülkesinde bir adamın 5 işten anlama lüksü nedir? Bırak abi kafandaki soruyu. En basit bir okulu düşünelim. Senin müzik hocan Biyoloji dersine girse, Biyoloji hocan da Türkçe dersine girse sen bana orada neyin eğitim sisteminden bahsediyorsun? Eğitim sistemi dediğin zaman büyük bir şey düşünme. Küçük bir okul sistemi Türkiye'nin özetidir. Bu okulda ne yok? Metot yok, disiplin yok, sistem yok ve işin ciddiyeti yok. 

Bir anımı paylaşmak istiyorum. Haftanın son gününde İstiklal Marşı okurken müzik hocasının kürsüye çıkıp İngiltere Kraliyet orkestrasını yönetir gibi davranması ilgimi çekmedi değil. Arkadaş ben daha Do notasının sesini çıkaramıyorum. Neyin notasından bahsediyorsun ya? Gereksiz ciddiyete ne gerek var? İşi yap bir şeyler öğret. Boş poz kesme.

Mesela lise kazanabilmek için öğrenciler bir sınava giriyor her sene. LGS, OKS'ye çevriliyor. Olmadı ya bu! Çevir abi SBS'ye. Artık 6,7 ve 8. sınıflar her sene girsin bu sınava. Ya da dur abi. Bunu da kaldır. SBS tek sınav olsun. Bu değil, bu hiç değil, bunlar çok sıradan....TEOG nasıl abi?. Kulağa daha hoş geliyor. Bu da olmadı ama hadi neyse...Yoklukta gider.

Bu ne abi? Bir insanın geleceği bu kadar hafife alınacak bir konu mu?

İKİLİ SINAV SİSTEMİNE DÖNÜLMELİ!

İki sınav yapılmalı ve en yüksek puan hangisi ise o geçerli olmalı. Bir öğrenci 2.sınava girerken ''En kötü ilk sınavdaki puanım geçerli olur'' deyip heyecanını yenmiş bir şekilde geleceğine karar vermeli. Ayrıca sınav günü önemli bir şey oldu ve sınava giremedi. Hayatı kaymamalı! 2.sınav hakkı tanınmalı. İki eşit puanlı iki sınav olmalıdır.

Benim düşüncelerim bunlar arkadaşlar. Uygulanıp uygulanmamasına Savunma Bak... Pardon Milli Eğitim Bakanımız karar verir. 

Bugün ki yazımı da böylece sonlandırıyorum. 

Eleştirin, 
Az çalışın çok okuyun :)

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TAVSİYELER

Merhaba arkadaşlar. Ben İsa. Siz kısaca Jesus da diyebilirsiniz. Kısa mı orayı bilemeyeceğim :) Farkettiniz ki yeniyim :) Şimdi inşaat mühendisliği okumuş ve okuyacaklar için bu konu çok önemli, sizin için de ek bilgi. Sakarya Üniversitesi İnş. Müh. 5. sınıf öğrencisi olarak bazı tavsiyeler vereceğim. 

Daha öğrencisiniz ve ya meslek hayatınızda yenisiniz. Her kafadan bir ses çıkıyorsa toplanın :) 

Akademisyen olup üniversitede Arş.Gör, Yrd.Doç falan olmak istemiyorsanız ve mesleğe atılıp kısa yoldan para kazanmak istiyorsanız (ki maddi durumu orta halli bir bireyin ilk hedefi paradır) okul ortalamanızın hiç bir halta yaramayacağını bilmelisiniz. Çünkü bir firma sizi işe alırken ''bu uşağın ortalamasi çok yuksek'' -klasik laz müteahhit ağzı yapmak istedim :) - deyip almaz. ''İşi biliyor musun?'' diye bir soru yöneltir. Siz de sadece staj bilgilerinizi söylersiniz. O yüzden üni 3. sınıfın başında ve ya 4. sınıfta mutlaka bir firmaya girip tecrübe kazanmalısınız. İlk başlarda ofisi süpürün, çay taşıyın ama o havayı soluyun. İkili ilişkilerin nasıl oluştuğunu ve  nasıl konuşmanız gerektiğini öğrenin. 

Proje ofisinde çalışmak istiyorsanız, çizim programları hakkında bilgi edinin. Bu programlar için -burası çok önemli- ustaların elindeki statik projede her ayrıntının ne anlama geldiğini bilmeniz gerekiyor. Bilmeden çizim programlarına el atarsanız emin olun zorlanacaksınız. O zaman ilk işiniz bir tane örnek alıp projeyi hatim etmelisiniz :) 

İdeCAD ve Sta4CAD, betonarme için kolay öğrenilen programlardır. İlk önce bunlardan başlayabilirsiniz.

''Kardeş, ben proje çizmek istemiyorum, benim olay şantiye'' diyorsanız, yine projeyi çok iyi bilmeniz gerekiyor. 

Şantiye kısmı 2'ye ayrılır. 

1-YAPI DENETİM

2-ŞANTİYE ŞEFLİĞİ

Yapı denetimde altınıza bir araba verirler. -Çok güzel bir araba beklemeyin. ayağınızı yerden kessin yeter :) - Şantiye şantiye gezip projeye uygun yapılır yapılmadığını denetlersiniz. - En basit açıklaması bu :) - Şantiye şefliğinde ise, bir müteahhitin şantiyesinde en yetkili kişi olursunuz. O şantiye sizden sorulur. İş Sağlığı ve Güvenliğinden beton siparişine kadar siz sorumlusunuz.  En önemlisi de ustalara söz geçirebilmenizdir. - Bunun anlamı ustaya artistlik yapmak değil tabiki de - Disiplini elden bırakmamalısınız.

Proje ofisi, Yapı Denetim ve Şantiye Şefliğinden hangisini seçerseniz seçin, İnşaat Mühendisi olduğunuz için sorumluluğunuz büyük olacaktır. Attığınız her imzanın bir sorumluluğu var.

Unutmayın!

Siz topçu popçu değil, Mühendissiniz.

Kendinize iyi davranın. Az çalışın, çok okuyun.

SHAKİRA'NIN EN İYİ ŞARKILARI

Bugün sizinle beraber müzik dünyasının en önemli sanatçılarından ,hafif amigo hafif oryantal müziği , farklı dansları ve nevi şahsına münhasır sesi ile ki unutmadan dünyaca ünlü üç Kolombiyalı'dan (Pablo Escobar , Gabriel Garcia Marquez )biri olan Shakira'ya konuk olacağız. 

2 Şubat 1977-...

İtalyan asıllı Kolombiyalı anne ve Lübnan asıllı Amerikalı bir babadan dünyaya gelen , dört ülke karması :) Shakira. 21. Yüzyılın en önemli vokalistlerinden biri olmakla beraber şahsımca dünyanın en iyi 10 sanatçısından biridir. 

Okul döneminde hocasının alay maksatlı keçi sesli dediği bu küçük kız şuan bu sesle kendini tüm dünyaya sevdirmiş ve kabullendirmiştir. 

Biz bugün sizinle beraber 8 yaşında şiir yazmaya başlayan sonrasında bunları şarkıya çeviren 26 yıllık müzik kariyerinde çok beğenilen şarkılara imza atan Shakira'nın en iyi şarkılarını dinleyeceğiz. 

1.Whenever , Wherever 

2. Hips Don't Lie 

3.Antes de las seis 

4. Waka Waka

5.La Tortura 

6.Gypsy 

7.Loba 

8.Ciega, Sordomuda (Nakaratı sanki kırk harami şarkısı gibi :) )

9.Ojos Asi 

10.Beautiful Liar

Ben uyuyorum. Siz uyumayın 

....................................................