29 Eylül 2015 Salı

CHANGE.ORG ESARETİ



Merhaba kuzular.😊
Bodoslama dalıyorum kusura bakmayın.

 Facebookta  dolaşıyorum  change.org  diye bir site gördüm bir kaç arkadaş paylaşıyor.
 Ne abi bu ?=Toplumsal herhangi bir konuda imza toplayarak yetkili makamları harekete geçirmek veya harekete zorlamak.

Change.org
Türkçeleştirirsek eğer:Dünyanın değişim platformu



'DEĞİŞİM' 



Bak bu önemli değişmek ve gelişmek mücadeleden ve hareketten geçer.Yani klavye silahşörü olmak hadi imza atalım demek, kampanyayı başlatmak ne çözümdür ne değişim,
ki dünyanın değişim platformu falan filan vay vay bu ne abartı canım yaa...

Düşünün bu sitenin 195 ülkede 65 milyona yakın üyesi var.
 Eeeeeeeeee

Evde bilgisayarının başında iken bir kampanya başlattığında ya da
 toplumsal bir olay için destek olup imza attığında tabi değişimin öncüsü ya da neferi olduğuna inanıp arkada huzurla yaslana bilirsin ama keşke tam anlattığımız gibi olsa.
Tabi işe yaradığı zamanlar oluyor kısmen fakat bu iş toplumların ruhi yani psikolojik halinin haritasını çıkarmak için kullanılan bir sistem maalesef.

Dışarıda yardıma ihtiyacı olan insana elini uzatmayı denesek diyorum .
Bir huzur evini bir çocuk esirgeme kurumunu daha neler neler uzar gider...hani ziyaret etsek işte o zaman değişim başlar.
Özgürlük dokunmaktan işin bizzat içinde olmaktan geçer.

Ama sen diyorsun ki imzamı atar sorumluluğumu:) yerine getirir
 yan gelir yatar-ım ısrarım bu.
Bende ısrarcıyım ihtiyaç sahibini bulalım gerçek manada ulaşalım.
Mesela ınstagram da hasta bir çocuk fotoğrafını beğendiğinde 
çocuğun derdine derman mı oluyorsun?
-Yooooo

Tabi yooo

Lakin bu sosyal ağlar duyarlılığımızı öldürüyor.
 Beğendin paylaştın imzanı attın kampanya başlattın.Tamam abi üstüne düşeni yaptın gibi geliyor.

Hiç bir şey yapmadın hiç bir şey.
 Kendini duyarlı zanneden ve sadece bunu yapan binlerce insan var. 


Bütünlük hayatın içinde sokağa çık yaşa yaşat. 


Change.org ,Facebook,Instagram,Twitter gibi sizi sınırlayan belli bir kalıp içine sokan,gerçek dünyadan soyutlayan esir ağları sadece çıkarlarınız için kullanın.Kullanalım.


Son olarak Change.org ve diğer sosyal ağ ve siteler üyelerini fişler (yakın zamanda bununla ilgili haberlerde yapıldı) Change.org mesela sizin sosyal ve siyasi eğilimlerini para ile satar.
Masum toplumsal örgütlenme ah canım benim.









15 Eylül 2015 Salı

SUGAR RAY ROBİNSON:İLK BOKS İDOLÜ

Az bilinen altın yumruk:Sugar Ray Robinson
(1921-1989)


O en iyisiydi ve benim idolümdü
                                 (Muhammed Ali)


1935 yılında amatör olarak boks hayatı başlayan Robinson boks ile fazla ilgilenmeyenlerin tanımadığı, ünü amerika sınırları içerisinde kalmış Afro-Amerikalı boksör olmakla beraber bir efsane ,bir idol bazıları için ise bu işin en iyisiydi.

Gel gelelim 
onun bulunduğu  dönemin Amerikasının siyasi koşulları,medyası,boks sporunun durumu düşünüldüğünde yaptıklarıyla kendi dalında deyim yerindeyse tam bir kilometre taşı


Toplam 200 maçın 173 galibiyet 19 mağlubiyet,6 beraberlik,2 de tartışmalı maç ve 173 galip geldiği maçın 108'ini ise  nakavt ile kazanmıştır.


Ama Muhammed Ali gelmiş geçmiş en iyi boksör suali beyninizde yankılanıyorsa eğer 
Muhammed Ali sadece boksörlük yönü ile bu 'en iyisi' lafını sırtlamamış 
medya(muhammet ali dönemi medyası daha geniş kitlelere ulaşabilmiştir),boksörlüğü,vietnam savaşı duruşu,sporcu ahlakı,müslüman oluşu derkene
sizde biliyorsunuz ki  beyler
mugi'nin  ünü alıp başını gitmiştir yoksaaaaa
Sugar Ray Robinson, Ali'den aşağı değildir icabında

Sugar Ray Robinson ve Muhammed Ali



Ne demiş Robinson abimiz:
-Boks yürek işidir,ritmi kalbinizde hissedip ona ayak uydurursanız herkesi yenebilirsiniz.


Robinson Maçları



hadi bana müsade..........