24 Mart 2016 Perşembe

PABLO'NUN YOLU


Pablo Escobar(1949-1993)

Dünyanın gördüğü en azılı suçlulardan biri.En zengin Kolombiyalı,sıfırdan zirveyi görmüş bir hayat hikayesi.

Bugünlerde Narcos(narkoz) Dizisi  ile adı tekrar gündeme gelen Escobar'ın hayat hikayesinde bir yolculuğa çıkalım.



Dünyanın en fakir ülkelerinden(Kolombiya) birinin en varoş şehrinde(Medellin) doğsaydınız ve hayaliniz üniversite okumak ya da bu ülkenin başbakanı olmak olsaydı,zengin -fakir dengesizliğinin çok belirgin olduğu,suç oranının her geçen gün arttığı bir Güney Amerika ülkesinde kim hayalini kontrol edebilir ki?


MÖ 3000'li yıllarda Güney Amerika da koka adı verilen bir bitki vardı. Bu dönemde insanlar kokanın tanrı tarafından insanlara verilmiş bir hediye olduğunu düşünüyorlardı ve koka çiğnenerek alınan bir bitkiydi.


koka çiğneyen kadın


Bütün bu tarihsel süreçte Peru İmparatorluğu olan İnkalar'da koka yayılmıştı. İspanyolların İnka İmparatorluğunu istila etmesiyle Avrupalılar kokayla tanışmış oldu ve koka üretimi Avrupa'ya taşınmış oldu.
 

"coca" ispanyolca, koka demektir.
"cola" ise ispanyolca,kuyruk anlamındadır. 


1886 yılında üretimine başlanan kolanın ismine "coca cola" derken içinde bulunan koka yaprağı anlamında söylenmiştir. 
Kolanın bağımlılık yapmasının sebebi az da olsa içinde  bulunan kokainden kaynaklanır.

...

1949 Yılında Kolombiya da doğan Escobar'ın kokainle olan ilişkisi tesadüfi değildir bu bir Latin  geleneğidir.
Kokain -Kolombiya ilişkisi Milattan öncesine dayanır.
1949 daha dün.

1970'li yıllarda Güney Amerika'da uyuşturucu ticareti kokainle beraber artmaya başlarken Kolombiya'da da Pablo'nun hayatı şekillenmeye başlamıştı. Antik mezar taşı hırsızlığı ve gasp suçlarıyla illegal kariyeri başlayan Pablo Escobar daha 20'li yaşlarında Kolombiya'nın en çok aranan hırsızlarından biriydi. 70'li yılların ikinci yarısında kokainle tanışan Escobar hem kendinin hem Kolombiya devletinin hem de halkının imajını şekillendiriyordu. 




Kokain işi Escobar'a çok para kazandırmaya başladı ve Medellin karteli adında bir uyuşturucu kaçakçısı örgüt ortaya çıkmış oldu. Pablo Escobar'ın adamları uyuşturucuyla yakalandığında Escobar hakkında da dava süreci başladı. Rüşvet önerisiyle bitirilmeye çalışılan davada rüşvet almayan 2 tutuklama memuru Pablo Escobar tarafından öldürülünce dava düştü ve ortaya "Plata o plomo" sözü çıkmış oldu. Bu Escobar'ın hayatı boyunca üzerinde durduğu felsefenin basit tanımıydı. 

Plata o plomo = para ya da kurşun

Ya rüşveti alır susup Pablo'ya çalışırsın ya da ölürsün.


(escobarın düzenlediği saldırıdan bir kare)


80'li yıllarda Pablo Escobar'ın kaçakçı örgütü öyle bir hal almıştı ki Amerika uyuşturucu trafiğinin %80'ini elinde bulunduruyordu. Pablo Escobar ise dünyanın en zengin 7. kişisi yani en zengin Kolombiyalı olarak gösteriliyordu. 
Bütün bunların dışında Kolombiyalı köylü ve fakirlere milyonlarca dolar yardım yapılıyordu. Bu varoş kesim ilk defa televizyon telefon gibi teknolojik aletleri tanımıştı. Evi olmayanlara ev yapıp veriyordu. Öyle ki Kolombiya'daki ilk metro hattı Pablo Escobar tarafından Medellin'de yapılmıştı. Fakir kesim onu halk kahramanı olarak görüyordu. Bütün bu bileşenler, siyasete giren Escobar'ı meclis üyesi dahi yapmıştı ta ki uyuşturucu kaçakçısı olduğu söylentilerinin baskısıyla istifa edene kadar.

Bu dönem içerisinde bakan,savcı,polis,hakim ve sivil olmak üzere binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur. 
Kolombiya başkan adaylarından Luis Carlos Galan "suçluların iadesi" yasasını çıkaracağını seçim kampanyaları boyunca söyleyince Galan' öldürtmüştür.Bu yasa önemli kaçakçıların ABD'ye iade edilmesini içerir.


Tehdit edilmesine rağmen sık sık bu yasayı çıkaracağını söyleyen Galan bir miting konuşması sırasında öldürülmesi Escobar'ın artık devlet gücünde olduğunun göstergesidir. 


...



1990'lı yılların başında ise ABD, ülkedeki uyuşturucu satışının artması sebebiyle  ki ülkeye giren uyuşturucuların %80'i Escobar'a  aittir.
Abd Escobar'a karşı Kolombiya hükümetiyle birlikte harekete geçmiştir.
ABD aslında uyuşturucunun tekelleşmesine karşıdır.Yani kokainin fiyat belirleyicisi Escobar olmamalı,Kolombiya dış borcunu ödeyecek kadar zengin olmamalıydı.(Amerika hiç bir ülke,kurum ya da kişinin bir şeyleri tekelleştirmesine izin vermez.kendi dışında)


Takvimler 2 Aralık 1993'ü gösterdiğinde telefon konuşması dinlemeye takılan Escobar Medellin de köhne bir evde yakalandı ve kaçarken çatıda vurularak öldürüldü. 





Evet bu ilginç hayat hikayesinde iyilikler,kötülükler,hayaller,inançlar,çıkarlar,bir adamın ülkesine sevgisini,hırsını,başardıklarını ve sonunu gördük.

 Dünyanın en fakir ülkelerinden(Kolombiya) birinin en varoş şehrinde(Medellin) doğsaydınız ve hayaliniz üniversite okumak ya da bu ülkenin başbakanı olmak olsaydı,zengin -fakir dengesizliğinin çok belirgin olduğu,suç oranının her geçen gün arttığı bir Güney Amerika ülkesinde kim hayalini kontrol edebilir ki?



Her bir hayat hikayesi gerçekleri gösteren bir rehberdir.Evet,ama şunu söyleyerek bitirmek istiyorum.
Escobar, filmlerde veya belgesellerde gösterildiği gibi karizmatik havalı falan filan...değildi.
Ülkesine ve milletine büyük zararlar vermiş,bencil ve katil bir hayvandı.


Bu aptalın üzerinden para kazananların sahte kahramanı o kadar.






Kendinize çok iyi bakın.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder